Türk Silahlı Kuvetlerinde Disiplin Suç ve Cezaları ve Yargı Denetimi Doktora Tez Taslağı Avukatlık Bürosu
– (1) Yasal bir sebep olmaksızın tanıklıktan veya yeminden çekinentanık hakkında, bundan doğan giderlere hükmedilmekle beraber, yemininin veyatanıklığının gerçekleştirilmesi için dava hakkında hüküm verilinceye kadar veher hâlde üç ayı geçmemek üzere disiplin hapsi verilebilir. Kişi, tanıklığailişkin yükümlülüğüne uygun davranması halinde, derhâl serbest bırakılır. (2)Hâkim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde,merci çekinmenin uygun olup olmadığına karar verir. Çekinmenin uygun bulunmasıhalinde, davaya bakmakla bir başka hâkim veya mahkeme görevlendirilir. (2) Ret istemi sulh ceza hâkimine karşı ise, yargı çevresi içindebulunduğu asliye ceza mahkemesi ve tek hâkime karşı ise, yargı çevresiiçerisinde bulunan ağır ceza mahkemesi karar verir. (4) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan hakaret suçundaeser, mağdurun yerleşim yerinde veya oturduğu yerde dağıtılmışsa, o yermahkemesi de yetkilidir. Mağdur, suçun işlendiği yer dışında tutuklu veyahükümlü bulunuyorsa, o yer mahkemesi de yetkilidir. 3- Geçen hafta kabul edilen ve dün Resmi Gazete’de yayımlanan üçüncü yargı paketiyle de tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı haline getirildi. Buna göre, tüketici hakem heyetlerinin görevi kapsamında olmayan ve doğrudan tüketici mahkemelerinde açılması gereken davalarda dava şartı arabuluculuk usulünün uygulanması gerekecek.
Bugün için ise, disiplini temin için tutuklama yetkisinin 1982 anayasasında ilk defa yer alan 38. Fıkrası karşısında anayasaya aykırı olduğunu iddia etmek pek mümkün görünmemektir. 1982 anayasasının 38/8 maddesine göre “idare kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir yaptırım uygulanamaz. Silahlı kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.” Bu maddenin gerekçesinde ise, “fıkra kişi hürriyetinin ağır tehdidini teşkil eden hapis cezalarının yalnız mahkemelerce hükmedileceği; yani bunun bir “idari müeyyide” olarak (mesela disiplin cezası) idare tarafından uygulanmayacağı esasını getirmektedir. Farklı bir disiplin rejimini bilen silahlı kuvvetler bu yasağın dışında bırakılmıştır” denmektedir. Buradaki “idari müeyyide” deyiminin parantez içindeki ifade dikkate alınarak sadece AsCK’nun 165. Maddesindeki disiplin cezalarını kasteddiğini söylemek zordur[576]. Fıkrasında, disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisinin olmadığı, cezayı kabul veya reddedecekleri, ret halinde atamaya yetkili amirlerin 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbest olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hükümle disiplin amirlerinin kendi yetki alanlarına ilişkin disiplin cezalarını vermede sahip oldukları takdir yetkisi, anılan kurullara karşı korunmuş olmaktadır[378]. Kurulların yetkisinin kendilerine önerilen cezayı ret ya da kabulle sınırlandırılması hatalıdır.
- Uluslararası hukuk/Devletler Umumi Hukuku; devletler, uluslararası örgütler ve uluslararası toplumu oluşturan diğer birimler arasındaki ilişkileri düzenleyen, yani bir düzene bağlayan, uyulması zorunlu kurallar bütünüdür.
- Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar bakımından, sanığın hangi suçtan sorumluluğuna gidilmesi gerektiğinin tespiti için mağdurun yaşının belirlenmesi önem taşımaktadır.
- Disiplin kurullarının oluşumları ve görevleriyle ilgili hususlar anılan Yönetmelikte düzenlenmiştir.
- Madde incelendiğinde; yakalamanın suçüstü halleri ile sınırlı tutulduğu, kolluk tarafından gerekli tedbirler alındıktan sonra yakalanan kişiye yasal haklarının bildirilmesinin öngörüldüğü ve suçüstü hali ile sınırlı yakalama sonrasında kolluğun cumhuriyet savcısına bilgi verip emri doğrultusunda işlem yapmasının düzenlendiği görülmektedir.
AİHM, oda hapsi cezası ile cezalandırılan bir astsubayın Türkiye’ye karşı yapmış olduğu başvuruda, disiplin amiri tarafından verilen 21 gün süreli oda hapsi cezasının[557], yine bir başka kararında Disiplin Mahkemesi tarafından verilen 30 ve 45’er günlük oda hapsi cezalarının[558] kişi özgürlüğünü ihlal ettiğine karar vermiştir. Beş astsubay komisyona yaptıkları başvuruda kendilerine verilen ve özgürlüklerini kısıtlayan söz konusu yaptırımların sözleşmenin 5 \. 7/24 müşteri desteğiyle her türlü sorunda yanındayız, kesintisiz oyunun keyfini çıkar. mostbet güncel giriş\. 477 Sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu , Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun ile , As.C.K.’da yer alan “Disiplin tecavüzleri” ve “Disiplin Kabahatleri “ dışında , ayrı bir “Disiplin suçları “ kategorisi yaratılmıştır . Maddede tarif edilmiş[550] ve kanunun oda ve göz hapsi cezası ile cezalandırdığı eylemler disiplin suçu olarak kabul edilmiştir. Kanunun disiplin suçu olarak cezalandırdığı eylemler 47-61/A maddeleri arasında yer almaktadır. Maddesinde; “Disiplini bozan bir kabahat yalnız bir amir tarafından ve bir disiplin cezası ile cezalandırılır” şeklindeki düzenleme uyarınca, AsCK’da düzenlenen disiplin suçlarında tek fiile yalnız bir amir tarafından ve yalnızca bir kez ceza verilmesi gerekmektedir. Örneğin bir kişiye bir fiili nedeniyle hem aylıktan kesme ve hem de göz hapsi cezası verilemeyecek; disiplin amiri tarafından ceza verildikten sonra üst disiplin amiri tarafından ikinci kez cezalandırılamayacaktır[324].
Zira bu tür emirler, askeri hizmetle ilgili bir emir değildir[108]. Suçun maddi unsuru, hizmette veya hizmete ilişkin hallerde amire veya üste gösterilmesi zorunlu saygıyı göstermemek ve uyarmayı saygı duruşu ile kabul edip dinlememektir. Maddede neticeyi meydana getirmeye elverişli iki hareket gösterilmiştir. Bu suç kural olarak her türlü üst veya amire karşı işlenebilir. Suç amir ve üst aleyhine işlenebileceğinden, failin saygısızlıkta bulunduğu kişinin üstü ya da amiri olduğunu bilmesi gerekir[94]. Bazı disiplin suçlarında fiilin amir veya üste karşı yapılması, amir veya üstü suçtan zarar gören durumuna getirir. Aşağıda 477 SK’da düzenlenen disiplin suçları kısaca irdelenecektir. Askerleri disiplin altına almanın bütün ordularda yerine getirmesi istenen işlevlerden biri de, askeri hizmetin teknik yanıyla ilintilidir. Askerler gerek silahları ve silah sistemlerini, gerekse de nakliye ve iletişim araçlarını en güç koşullar altında kullanmayı öğrenmek zorundadır. Savaşın sevk ve idaresinin teknolojikleşmesiyle, işlev disiplini de gittikçe daha çok önem kazanmaktadır. Artık sanayi çağına gelindiğinde ordular uzmanlık yeteneklerini çoğu zaman zahmetli özel eğitimlerle elde eden çeşitli teknik uzmanlara gittikçe daha çok ihtiyaç duyar olmuşlardır.
Yazar bu sonuca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin özelliğinden hareketle varmaktadır[470]. Bu görüşün temsilcilerinden olan Gözler’e göre; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi normlarına aykırı anayasal düzenlemeler olursa bu düzenlemeler iç hukuk bakımından geçerli olurlar. Zira iç hukuk bakımından Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine nazaran lex superior’dur. Keza Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bir kanun değerinde olduğuna göre, bu Sözleşmenin hükümlerine aykırı kanun hükümleri olursa, bu kanun hükümleri de geçerli kalır. Bunların arasında çatışma olursa, Türk mahkemeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini ihmal edip lex posterior olan kanunu uygulamak durumundadırlar[467]. Sözleşme, kişisel ve siyasal hakları düzenlemenin yanı sıra, Sözleşmeci Devletler tarafından üstlenilen yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlamak için bir mekanizma kurmuştur.
Yazı konumuza verilecek cevap hukuk tekniği açısından evet olacaktır, çünkü konu ile ilgili Anayasa m.154 ve m.155, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin görev süreleri ile ilgili herhangi bir hükme yer vermemiş ve bu hususu kanunlara bırakmıştır. Yargıtay ve Danıştay Kanunlarında da, 2016 yılında yapılan değişiklikle 12 yıllık üyelik süresi sınırı ve ikinci kez seçilme yasağı getirilmiştir. Ancak bunun yararlı olup olmadığı, “kuvvetler ayrılığı” ilkesi uyarınca kabul görmüş yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına aykırı düşüp düşmediği, yüksek mahkemelere seçilip görevlendirilmiş yargı mensuplarının süreleri bittiği gerekçesiyle tekrar derece mahkemelerine gönderilmelerinin uygunluğu ayrıca tartışılması gereken bir konudur. Elektronik imza, elektronik ve mesafeli sözleşmeler (kurulması, genel işlem şartları vs.), internet ortamında gerçekleşen kişilik hakları ihlalleri ve sonuçları, internet servis sağlayıcıların hukuki sorumlulukları gibi bilişim özel hukukunu ilgilendiren temel konuların anlatıldığı bir derstir. Tahkim ile ilgili olarak, “Türk Spor Kurumu Kanunu Tasarısı”na da kısaca değinmek yararlı olacaktır. Spor Yüksek Kurumu bünyesinde kurulacak Tahkim Kurulu, Tasarı’nın 9.